Ah biz bu hatunların işi ne zor. Dip boyası zamanı geldi, beyaz çıktı, saçın modeli bozuldu, bu renkten sıkıldım derken saçla ilgili dertlerimiz hiç bitmiyor. Bir de buna sağlık ve doğallık kriterlerini de ekleyince iyice işin içinden çıkmak iyice güçleşiyor.
İlk
saç boyası problemini hamileyken yaşamaya başladım. Malum saç boyaları
cilt tarafından tamamen emiliyor ve kanser riskini arttırdığına dair
araştırmalar mevcut. Ne yapsam bebeğe zarar vermez, kendime nasıl zarar
vermem derken, öncelikle organik boyalarla çözüm bulmaya çalıştım. Fakat
organik boyalar amonyak gibi zararlı maddeler içermese de, bir dolu
kimyasal madde içeriyorlar. Üstelik piyasada bulmak kolay değil ve
oldukça da pahalı bir çözüm. Konuyu araştırmaya devam ederken geleneksel
boyamız kına çıktı karşıma.
Kına
konusunda tam bir karmaşa var ve doğru-yanlış bilgiler birbirine
karışmış durumda. Kına ile kasdettiğim herkesin bildiği ele yakılan
yeşil toz kına ve bunu paketli olarak Hint Kına'sı adı altında satılan,
farklı renkleri olan ürünlerle karıştırmamak gerekiyor. Bu ürünler ağır
metaller içeriyor ve saçlar için de çok zararlı. Kuaförlerin de
desteğiyle kına gündem dışına atılmış. Halbuki zararlı olduğuna dair
inanışlar gerçeği yansıtmıyor.
Araştırmalarım
sırasında bulduğum "Henna for Hair “How-To” Henna" adlı dijital kitap
sayesinde kınanın tarihçesini ve tüm yapısını öğrenmiş oldum. Zamanı
olanlar kitabın orijinalini okuyabilirler, ama kısa yoldan bilgiye
erişmek isteyenler için ben önemli yerlerini aşağıda özetledim.
Kına nedir?
Kına
sıcak bölgelerde yetişen, yeşil yapraklı bir bitki. Toplanan bitki
yaprakları kurutulup toz haline getiriliyor. En kıymetli kına, en sıcak
ve kurak yerde yetişeni. Aşağıdaki haritada yaygın bir şekilde
yetiştirilen ve kullanılan yerleri görüyorsunuz. Kına Amerika ve
Avrupa'da yetişmiyor, bu nedenle çok da tanınmıyor. Asyalı ve Afrikalı
hanımların ise tarih boyunca gözdesi olmuş. Bizim kültürümüzün de,
düğünden önceki kutlamaya "kına gecesi" olarak adını verecek kadar
önemli bir parçası.
Kına saçları nasıl boyar?
Kına
içerdiği kırmızı-turuncu "lawsone" denilen bir boya mölekülü sayesinde,
saçın keratin tabakasına tutunarak saçı boyar. Oluşan renk ise kınanın
ve saçın doğal renginin bir birleşimi olur. Böylece saçının rengine göre
değişik tonda kızılllar elde edersiniz. Kimyasal boyalar ise içerdiği
metal tuzları , amonyak, peroksit ve sentetik kimyasallar ile saçın
rengini istenilen her tona boyuyor.
Kına zararlı mıdır?
Kına
zararlı değildir. Bunu 5 senedir yaklaşık 3 haftada bir saçlarına kına
yakan birisi olarak bizzat tecrübe ettiğim için gönül rahatlığıyla
söyleyebilirim. Hatta kına saçları besler, daha dolgun görünmelerini
sağlar ve saçları parlatır. Kuaförlerin dediğin gibi saçların
dökülmesine neden olmaz. Öyle olsaydı şimdi kel kalmalıydım :) Hatta
eskiler baş ağrısı için saçlarına kına yakarmış, bugün yapılan
araştırmalar da kınanın rahatlatıcı etkisi olduğunu doğruluyor. Kimyasal
boyalar ise bir süre sonra solar ve uzun süreli kullanım sonucunda
saçları kırılganlaştırır.
Boyalı saça kına yapılır mı? Kınalı saç boyanır mı?
Kimyasal
boyalı saç kesinlikle boyanır. Yalnız saçınız da ton farklılıkları
fazlaysa, kınalı saçın da bunu yansıtıcağını unutmayın. Dipler siyah,
uçlar sarı ise; dipler koyu kızıl, uçlar bakır olur. Beyaz saçlar bakır
teller gibi oluyor ama o da saça ayrı bir hava katıyor bence.
Kınalı
saç boya tutmuyor. Bir gün kınadan sıkılır sarışın olmak isterseniz, bu
kısım için kuaförden yardım almak, kına gidinceye kadar organik kızıl
boya kullanmak ve en sonunda kimyasal boyaya geçmek gibi bir yöntem
uygulayabilirsiniz. Ben yıllardır hiç sıkılmadım :)
Ne kadar kına kullanmalısınız?
• 200g - kısa saçlar için
• 300g - omuz seviyesindeki saçlar için
• 500g - uzun saçlar için yeterli olacaktır.
• 300g - omuz seviyesindeki saçlar için
• 500g - uzun saçlar için yeterli olacaktır.
Kına nasıl hazırlanır?
Uygulama için ihtiyacınız olan malzemeler:
- kaliteli toz kına,
- limon suyu (ya da ev yapımı sirke, ikisi de yoksa portakal suyu)
- su ve bol zaman :)
Kınayı
uygulamadan bir gece önce kına karışımını hazırlamak gerekiyor. Böylece
içindeki boya maddesinin iyice çıkmasını sağlıyoruz. Saçınız için
yeterli miktardaki toz kınayı bir kaba alıp, üzerine bir limonun suyu
ilave edilmiş yeteri kadar su (tam miktar veremiyorum, kına miktarına
göre değişiyor) ile iyice, yoğurt kıvamına gelinceye kadar
karıştırıyoruz. Çok sıvı olursa akabilir, katı olursa da sürmesi
güçleşiyor. Kıvamını bir kere hazırladıktan sonra rahatlıkla
anlayabilirsiniz. Bir keresinde hazırladığım kına çok sıvı olmuştu,
içine suyu alması için beyaz kil ilave ettim, performansı hiç
etkilemedi. Böyle bir durumda bebek pudrası ya da bir miktar kına da
ilave edilebilir. Eğer süremezseniz, azıcık daha su ilave edersiniz. Çok
milimetrik davranmanıza gerek yok. Hazırladığımız karışımın üzerine
strech film örterek en az 6 saat bekleyecek şekilde oda sıcaklığında
dinlenmeye bırakıyoruz. Bir kaç uygulamadan sonra daha bekleyerek de
uygulayabilirsiniz ama kınanın boyama özelliği bekledikçe açığa çıkıyor.
Kınanın
içine herhangi bir yağ ilave etmiyoruz, çünkü saçla teması azaltıyor.
Ben başka bir şey eklemiyorum ama soğan kabuğu, çay gibi ilavelerin
zararı olacağını düşünmüyorum. Kına taşının diye satılan maddenin ne
olduğunu bilmiyorum. Bence ilave etmemek uygun olur.
Kına kokusundan hiç hoşlanmıyorsanız, bence hoş çekici bir havası var, içine az miktarda tarçın ilave edebilirisiniz.
Nasıl uygulanır?
Boyama
işlemine başlamadan önce saçların tam bitimine, alnın saçlarla
birleştiği yerlere, kulaklara, kulak arkasına, enseye zeytinyağ
sürüyoruz. Böylece buralara kına gelse bile boyanmıyor. Burada yağı
saçlara bulaştırmamaya dikkat ediyoruz.
Beklettiğimiz
kınayı her bir saça temas edecek şekilde, kalın bir tabaka halinde tüm
saça sürüyoruz. İşlem bittikten sonra teninize bulaşan kınaları ıslak
pamukla kolaylıkla temizleyebilirsiniz. Saçımızı strech film ile sarıp
3-4 saat kadar bekliyoruz.
Bekleme
süresi sonunda saçlarımızı duruluyoruz. Ta ki turuncu sular çıkana
kadar. Saçlarınızı lavaboda yıkmanızı tavsiye ederim. Çok daha kolay
oluyor. Alnınıza bulaşan yerler varsa endişlenmeyen en fazla bir iki
güne tamamen yok oluyor, hatta çoğu zaman hiç leke kalmıyor.
Unutmadan
söyleyeyim kına elleri çok boyuyor. İlk andan itibaren eldiven
giyerseniz iyi olur. Ben eldiven giymeye üşendiğim için ilk anlarda
kaşıkla sürerken ellerime hiç bulaştırmıyorum, en son 10dk ellerimi de
kullanmam gerekiyor. İşim bitince hemen duruluyorum. İlk başta hafif bir
turunculuk oluyor ama bir iki saat sonra temizlik falan derken hiçbir
şey kalmıyor.
Geldik
işin en önemli kısmına. İlk saçlarınızı yıkadığınızda bakırvari bir
renk göreceksiniz. Hiç endişelenmeyin, kınanın içine koyduğumuz limon
suyu sayesinde, saçlarımız havayla temas edip okside oldukça, saçlar
daha parlaklaşıyor ve saçın rengi derinleşerek çok daha güzel bir hal
alıyor.
Uygulamak
zor mu? Evet zor. Kuaföre gidip oturmaya benzemiyor ama ben dışa
bağımlı olmayı sevmiyorum. Evde kendi istediğim zaman, hatta kızım
küvetinde oynarken onunla sohbet ederken boya işlemini halletmiş olurum.
Böylece saatlerde kuaförde beklemek zorunda kalmıyorum. Saçlarım çok
sağlıklı ve parlak. Eğer siz de kızıl tonları seviyorsanız, koyu renk
saçlara sahipseniz, bir deneyin derim. Uğraşmanıza değer :)
Not:
İlk yıkamalarda turuncu sular akmaya devam ediyor ve havluyu azıcık
boyuyor ama yıkandığında hemen çıkıyor. Deneme konusunda çok
kararsızsanız ve korkuyorsanız, bir hafta boyunca saç fırçanızda biriken
saçlarda küçük bir deneme yapın, 3 gün bekleyin ve sonucu severseniz
asıl uygulamaya geçin.
Hiç yorum yok :
Söyleyecek sözünüz mü var?